Emperyalistlerin oyununa gelmeyelim…

Son zamanlarda, özellikle de büyük şehirlerde terör saldırıları oldu.Yakalanan canlı bombalar, emniyet güçlerine yapılması planlanan saldırılar; günlük yaşamında her şeyden habersiz, yediden yetmişe herkesi tabii olarak tedirgin ediyor. Bir de sahte bomba ihbarları geliyor polis merkezlerine. Bu ihbarların kimi asılsız çıkıyor, kimi patlatılıyor ve içi fos çıkıyor... Türkiye, bugün olduğu kadar geçmişte de, Ortadoğu’nun gerici rejimleri tarafından hep bir tehdit olarak algılanmıştır, kendi çağdışı düzenleri için… Demokrasi ile kendi kendini yönetebilen, refah içinde bir Türkiye'nin, yığınlar ve elitler açısından nasıl bir cazibe merkezi olacağı açık değil mi?  Belli ki birileri ülkenin gündemini değiştirmenin hazırlıklarını yapıyor. Bu kişilere dışarıdan büyük ölçüde maddi, manevi destek sağlandığı aşikar.  Ne var ki asıl düşmanlar içerde yuvalanmış durumda. Kim neden böyle bir işe soyunur? Halkı paniğe sevk etmek, toplumu tedirgin etmek kime ne kazandıracak?  Dikkatle araştırıldığında emperyalizmin beslendiği en büyük iki kaynağın ilaç ve silah sektörü olduğu görülecek.  Emperyalistler bir yandan silahlarıyla savaşlar çıkartıyor, salgın hastalıklar ve kıtlıklar yaratıyor, diğer taraftan da elinde bulunan ilaç tekelleriyle pamuk prenses rolüne bürünüyor. Emperyalizm, içinde bulunduğumuz yüzyıl içinde çok büyük iki paylaşım savaşına neden oldu: 1. ve 2. Dünya Savaşları… Günümüzde yaratılacak ve aynı büyüklükteki bir 3. Dünya Savaşı, çok büyük nükleer yıkımlara sebep olacağı için imkansız gibi görünüyor. Ancak emperyalistlerin planları tıkır tıkır işliyor gibi. Bugün yaratılacak bir 3.Dünya Savaşı’nı, emperyalistler kaybetmeyeceğini biliyor. Aynı zamanda kazanamayacaklarını da... Birinci ve İkinci Dünya Savaşı gibi büyüklük paylaşımları sağlayamayan emperyalistler taktik değişikliği yaptı. Farklı etnik kimliklere sahip olan insanlar arasında kaos yaratmak. Çeşitli şekillerle gözüne kestirdikleri bölgeye giriyorlar. Bunun için arkasına sığındıkları en büyük nedenler; kitle imha silahları ve demokrasi savunuculuğu. Irak'ta yaşananlar verilebilecek örneklerden. Yerleştikleri bölgede, bugün farklı etnik kimliklere bölünmüş insanlar arasında savaş çıkartıyorlar. En iyi yaptıkları şey bu olduğu için, başarılılar. Farklı etnik kimliklerdeki gruplara, teröristlere silah satıyorlar, sonra açılan yaraları onarmaya çalışıyorlarmış izlenimi yaratıyorlar.  Sünnilerle, Şiileri, Kürtlerle, Türkleri birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Dünyanın her yerinde aynı taktikle ilerliyorlar.  Bu küresel oyunun uzantıları maalesef Türkiye'de de görünüyor. Bugün emperyalizmin tezgahına  gelen Kürtlerle, emperyalizmi en büyük düşman ilan eden ve bölgedeki Kürtlere açık şekilde müdahale edelim diyenler, bilerek ve isteyerek emperyalizme hizmet etmekte…