40 yıl sonra Beykoz’u kazandınız, tebrikler. Ama daha bir yılı dolmadan, ilçeyi çürütmeye başladınız, yazıklar olsun.
Bir belediye başkanı düşünün: Göreve gelir gelmez müteahhitlere değil halka yaslanıyor. Kentin geleceğini pazarlık masalarına taşımıyor.
Köseler, Acaristanbul, Kalyon, inşaat parlaklar, acarlara ait Tan beton, Maritza, günaydın restaurant, Bayramoğlu döner, gibi karanlık imar projelerine karşı dik duruyor. “Bu yapılaşma hukuka aykırıdır” diyor, “Bu belediye müteahhitlerin değil halkın evidir” diyor. O adamın adı: Alaaddin Köseler.
Ve ne oldu biliyor musunuz? O adamı önce yalnızlaştırdınız, sonra hedef tahtasına koydunuz, sonra da siyasi kumpaslarla tutuklattınız.
—
CHP İÇİNDE BİRİLERİ RANTIN ASKERİ OLMUŞ
CHP Beykoz teşkilatındaki bazı isimler, Köseler’in direnişinden öylesine rahatsız oldu ki, sadece müteahhitlerin değil, onların da “düzenini” bozdu. Çünkü Köseler görev yaptığı sürece; ballı ihaleler, imar oyunları, arsa spekülasyonları, imzaya aç köleler düzeni işlemedi. Onlar da bu düzenin bekçileri gibi davranarak, parti içi klikçilikle, dedikodu siyasetleriyle, satılık yazarlarla, troll hesaplarla Köseler’in üstüne çullandılar.
Ve maalesef başardılar. Parti, kendi evladını harcadı. CHP, kendi belediye başkanını, sırf rantçılara geçit vermedi diye yalnız bıraktı.
—
BELEDİYE MECLİSİ: SUSANLARIN MECLİSİ
Bugün Beykoz Belediye Meclisi’ne dönüp bakın. Bir tane onurlu çıkış görebiliyor musunuz? Acaristanbul yeniden ruhsat alıyor, kaçak inşaatlar yükseliyor, parsel parsel satışlar dönüyor — ama CHP’li meclis üyelerinden bir tanesi bile “Ne oluyor?” diyemiyor.
Çünkü o koltuklara halkın iradesiyle değil, liste oyunlarıyla geldiler. Kimileri hangi müteahhitin referansıyla o listelere yazıldıysa, şimdi o müteahhitin çıkarına göre susuyor. Kimisi ise üç dönemdir partinin sırtında kambur ama hâlâ “Ben buradayım” diye poz kesiyor. Liyakatsizliğin, korkaklığın, koltuğa yapışmanın fotoğrafı bu mecliste açık açık ortada.
Köseler döneminde suskun kalan bu meclis üyeleri, şimdi Beykoz’un imarını satanlarla aynı masada sessizce oturuyor. Beykoz yanıyor, ama onlar çakmak bile çakmıyor.
İMAMOĞLU GÜNLERDİR SUSKUN, GENEL MERKEZ KÖR SAĞIR
Genel Başkan her sabah İmamoğlu diyor, akşam yatarken İmamoğlu diyor. Peki Beykoz’daki bu rezaletten haberi var mı? Varsa neden susuyor, yoksa neden ilgilenmiyor? CHP İstanbul İl Başkanı hayal âleminde tweet atıyor, meclis üyeleri meclise sadece “şekil olsun” diye geliyor, örgüt içi muhalefet ise kendi hesabında.
Oysa burada olan şey sadece bir belediye başkanına kurulan kumpas değil; halkın iradesinin, hukukun, kentin geleceğinin katledilmesidir. CHP’nin Beykoz’u yavaş yavaş yeniden kaybetmesi, göz göre göre gelen bir felakettir.
—
KÖSELER’İ YEDİNİZ, AMA BEYKOZ SİZİ YUTACAK
Siz Alaaddin Köseler’i harcadınız ama Beykoz halkı onun adını unutmadı, unutmayacak. Çünkü o; satmadı, eğilmedi, imzaya açılmadı, pazarlık masalarına oturmadı. O yüzden kamuoyu vicdanında hâlâ dimdik ayakta.
Ama siz?
Ranta sessiz kalanlar,
Meclis kürsüsünü kendi koltuğuna yastık yapanlar,
Müteahhitle yakın, halkla uzak duranlar,
Belediye içinde dönen dolaplara gözünü kapatanlar…
Tarih sizi affetmeyecek. Beykoz affetmeyecek. CHP seçmeni affetmeyecek.
—
SON SÖZÜM ŞUDUR:
CHP, kendi evladını harcayarak değil, sahip çıkarak büyür. Bu parti, Köseler gibilerle ayakta durur; sessiz kalan, sus pus oturanlarla değil. Eğer bu yozlaşmaya, bu kifayetsiz kadrolara, bu rant düzenine karşı bir temiz eller harekâtı başlamazsa; Beykoz elden gider, İstanbul elden gider, inanın Türkiye bile gider.
Köseler bir semboldür: CHP’nin içinde hala halkı için direnenlerin sembolü. Ve siz o sembolü kirletmeye çalıştınız. Ama başaramadınız. Başaramayacaksınız.

FlasHaber.com.tr