Kalp krizleri, koroner damarlarda oluşan yağlı plakların üzerinde milimetrik yırtılmaların meydana gelmesi ve bunun sonucunda pıhtı birikerek damarın tıkanması ile gerçekleşmektedir. Erken teşhis konulmazsa, kalp krizi ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Kalp krizleri, genellikle kalbi besleyen koroner damarlarda oluşan yağlı plakların üzerinde meydana gelen minik yırtılmalar ve bu bölgede hızla biriken pıhtılar neticesinde gelişmektedir. Bu süreç, damar tıkanıklığına yol açarak kalp krizi riskini artırmaktadır. Erken teşhis yapılmadığı takdirde, kalp krizi ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alp Burak Çatakoğlu, göğüste baskı tarzında ağrı hissedildiğinde yapılması gerekenler hakkında önemli açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Çatakoğlu, "Kalp krizi şüphesi durumunda, EKG ve kalp enzimi gibi kan testleri ile teşhis kesinleştirilmelidir. Kriz kesinleştiğinde ise acil olarak koroner anjiyografi ile tıkanan damarın balon ve stent yöntemi ile açılması hayati önem taşır" şeklinde konuştu. Yürüyüş yapmanın önemine de vurgu yapan Prof. Dr. Çatakoğlu, ''Yapılan araştırmalara göre insanların yaklaşık üçte biri hareketsiz bir yaşam sürüyor. Oysa haftada iki buçuk saat aktivite ile kalp hastalıkları azaltılabilir. Yani haftada 5 gün yarım saat yürüyüş yapmak, bisiklete binmek veya yüzmek kalp damarlarının yağlanmasına engel olacaktır'' ifadelerini kullandı. Tansiyona dikkat çeken Prof. Dr. Çatakoğlu, ''Yüksek tansiyonu olanlarda kalp hastalıkları ve kalp krizi riski belirgin olarak artar. 50 yaş ve üzerindeki her 3 kişiden birinde yüksek tansiyon vardır. Teşhis netleştiğinde tansiyonu normalleştirecek ilaçların başlanması kalp hastalığı ihtimalini azaltır. Günlük tuz kullanımını azaltmak, tansiyonu kontrol etmek ve oluşmasını engellemek için en pratik önlemlerden biridir'' dedi. Prof. Dr. Çatakoğlu, Kalp damarlarında yağlı plak oluşumunu kolaylaştıran 7 önemli faktörü şöyle sıraladı ''Sigara, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, genetik öykü, hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme. Bu risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp hastalıklarının yaklaşık yüzde 80’ini önlemek mümkün olabilir.
HER GÜN 1 PORSİYON SEBZE TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Her gün 1 porsiyon sebze yenilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Çatakoğlu, ''Modern hayatta hızlı gıda tüketimi ile az yiyerek çok kalori alınıyor. 20 yıl öncesiyle kıyaslandığında içilen kahve veya öğle yemeğinde hızlı tüketilen gıdalarda kalori oranları en az iki kat arttı. Bu nedenle daha kolay kilo alınıyor. 50 yaşın üzerindeki insanların yaklaşık yüzde 70’inin kilolu olduğu biliniyor. Buna engel olmak için doğru gıdaları tercih etmek ve porsiyonları küçültmek gerekiyor. Sebzeyi gıdaların merkezine yerleştirilmeli ve her gün mutlaka 1 porsiyon sebze tüketilmelidir. Sigara içenler kalp krizi nedeniyle içmeyenlere oranla 2-3 kat daha fazla ölüm riski ile karşı karşıya. Sadece bıraktıktan sonra 1 yıl içinde bile kalp krizi geçirme ihtimali yarı yarıya azalıyor'' dedi.