MHP’li bir isim, CHP’li belediye başkan yardımcısının belediyeye ait yeşil ve donatı alanını kendi üzerine geçirmeye kalkışmasını fırsata çevirip olayı biri CHP’li diğeri AK Partili iki gazeteciye sızdırdı. Ardından “Ben hallederim abi, gazetecileri sustururum” diyerek kendisini arabulucu gibi gösterdi. Gazetecilerden biri özür yayınladı. Belediyede ki E. Ö, yü de devre dışı bırakarak bir taşla iki kuş vurmuş oldu Perde arkasında nasıl bir rant trafiği döndüğü ise önümüzdeki günlerde netleşecek.

CHP’de son dönemde yaşanan kirli ilişkiler zinciri, partinin içyapısında yıllardır biriken yozlaşmanın ne boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun partiye sokuşturduğu CHP görünümlü AK Partili tipler, bugün örgüt içinde hem güven krizine hem de derin bir rahatsızlığa neden oluyor.
Ancak son olay, partideki çıkar ilişkilerini farklı bir boyuta taşıdı. Edinilen bilgilere göre, MHP’li bir isim, CHP’li bir belediye başkan yardımcısının belediyeye ait terk alanını —yani halkın kullanımına ayrılmış yeşil ve donatı alanını— kendi üzerine geçirmeye kalkıştığını fark edince bu durumu fırsata çevirdi. Söz konusu kişi, bu usulsüz el koyma girişimini önce biri CHP’li, diğeri AK Partili iki gazeteciye sızdırdı.

Ancak bu sızıntı, kamu yararına yapılmış bir ifşa değil, tamamen rant hesaplarının bir parçasıydı. Olayı yayına taşıyan gazetecilerden biri zarfı aldıktan kısa süre sonra geri adım atarak özür metni yayınladı. Bu gelişme, perde arkasında nasıl bir baskı, pazarlık veya menfaat trafiği döndüğüne dair ciddi soru işaretleri doğurdu.
İddialara göre, aynı MHP’li isim bu süreçte belediye başkan yardımcısına,
“Ben hallederim abi, o gazetecileri sustururum, ihaleyi de gene bana verirsen mesele kapanır.” şeklinde konuşarak kendisini “krizi çözen adam” konumuna getirdi.
CHP tabanı, bu gelişmeleri “İmamoğlu’nun CHP’yi rant ilişkileri ağına dönüştürmesinin sonucu” olarak değerlendiriyor. Çünkü bu kişiler ne partinin ilkeleriyle ne de sol siyasetin ahlaki çizgisiyle bağdaşıyor. “CHP görünümlü” bu tiplerin, farklı siyasi çevrelerle el ele vererek belediye kaynaklarını ve kamu arazilerini rant aracına dönüştürmesi artık kimseyi şaşırtmıyor.
Bir partili şöyle diyor:
“CHP’nin içinde artık kim kimdir, kimin için çalışır belli değil. Ahlak ve liyakat değil, çıkar ve bağlantı belirleyici olmuş durumda.”
Kulislerde, olayın yalnızca bir “basın sızıntısı” değil, aynı zamanda belediye terk alanlarının kişisel mülkiyete geçirilmesi üzerinden yürütülen rant düzeninin parçası olduğu konuşuluyor. Önümüzdeki günlerde bu kirli ağın detaylarının daha da açığa çıkması bekleniyor.
Kısacası, hem parti içinde hem de belediye çevresinde dönen bu çıkar oyunları, CHP’nin kendi iç hesaplaşmasını artık kaçınılmaz hale getirdi. Çünkü bu tablo yalnızca bir ahlak sorunu değil, aynı zamanda kamusal alanın ve halkın hakkının gasp edilmesi anlamına gelen ciddi bir belediye suistimali göstergesi.
FlasHaber.com.tr