Çünkü onay vermediği şey, milyarlarca liralık bir ranttır.
SEÇİLMİŞ BİR BELEDİYE BAŞKANININ TUTUKLANMA HİKAYESİ
Beykoz’da halkın oylarıyla seçilen CHP’li Belediye Başkanı Alaattin Köseler, hakkında yürütülen tartışmalı soruşturma süreci sonunda tutuklandı. Ancak bu tutuklamanın zamanlaması, gerekçeleri ve arka planı, sadece bir “hukuk süreci” değil; aynı zamanda politik ve ekonomik bir operasyonun parçası olarak yorumlanıyor.
Siyaset kulislerinde artık açıkça dillendirilen iddia şu:
👉 “Köseler, Acarkent ve benzeri yüksek rantlı projelere ruhsat vermediği için tasfiye edildi.”
—
MESELE BİR RUHSAT DEĞİL, MİLYARLIK BİR DÜZEN
Söz konusu projeler, sıradan konutlar değil.
Beykoz’da özel orman statüsünde yer alan Acarkent gibi alanlarda, 34-35 katlı yüksek katlı betonarme kulelerin ruhsatlandırılması, yalnızca imar suçu değil, aynı zamanda çevre ve şehircilik ilkelerine ihanettir.
Ama aynı zamanda, devasa bir sermaye transferidir.
Çünkü o ruhsatlar verildiğinde:
✅ Arsa değeri katlanır
✅ Müteahhitler milyarlarla oynar
✅ Belediye içindeki ve dışındaki bazı odaklar büyük menfaatler elde eder
✅ Hukuka direnç gösteren her kamu görevlisi “engelleyici” olarak görülür
İşte Köseler, tam da bu noktada sistemin çarkına çomak sokmuştur.
—
İÇERİDEN VE DIŞARIDAN OYUN KURANLAR: CHP İÇİNDEKİ “MUTABAKATÇILAR”
Köseler’e kumpas kurulduğuna inananların iddiaları sadece dış güçlere odaklanmıyor.
CHP içindeki bazı isimlerin de, Beykoz’daki devasa imar dosyalarının onaylanmaması nedeniyle Köseler’e tavır aldığı, hatta bu sürece bilinçli olarak destek verdikleri öne sürülüyor.
🔴 Parti içindeki bu küçük klik;
– Kendi siyasi geleceğini kurtarmak,
– Büyük müteahhitlerle arayı bozmak istememek,
– Belediyeyi “iktidar gibi yönetmek” isteyen gruplara alan açmak için
Köseler’i yalnızlaştırdı ve hedef yaptı.
—
RUHSATLAR VE İSKANLAR: GÖREVİ REDDEDEN BAŞKAN GİDER, YERİNE ONAYLAYACAK BİRİSİ GELİR
Alaattin Köseler, özellikle;
Acarkent’te ruhsatı iptal edilmiş binalara yeni ruhsat verilmesine,
Özel orman alanlarının imara açılmasına,
Belediyede dışardan gelen kadroların yerel halkı ve hukuku hiçe sayarak işlem yapmasına,
karşı durmuştur.
Ancak bu karşı duruşun “bedeli”, bir anda hakkında başlatılan soruşturmalarla ödetilmiş; süreç hızla tutuklama kararına evrilmiştir.
📌 Yani mesele bir imza değil, o imzanın kime ne kazandırıp kime ne kaybettireceğidir.
KUMPASIN AŞAMALARI – OYUNUN ŞİFRESİ
1. Direnç gösteren başkan izole edilir.
– Parti içinde destek azaltılır
– Bürokrasi yavaşlatılır
– Medyada itibarsızlaştırma başlatılır
2. Dosyalar devreye girer.
– Geçmişten gelen teknik usul hataları büyütülür
– “İhale”, “görevi ihmal” gibi başlıklarla algı oluşturulur
3. Soruşturma ve tutuklama.
– Görevden uzaklaştırma
– Yargı süreci uzun sürer, kamuoyu ilgisi düşürülür
– Bu süreçte asıl hedef: Yerine gelen yönetimin o dosyalara imza atmasıdır
—
KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ?
Kazananlar:
– Acarkent’te milyonluk daireler satan yatırımcılar
– Kaçak yapılara ruhsat alarak projelerini satmaya devam eden müteahhitler
– Ranttan pay alan çevreler ve onları kollayan siyasetçiler
Kaybedenler:
– Beykoz halkı
– Kamu yararı
– Şehir planlaması
– Seçilmiş bir belediye başkanının itibarı
—
🔔 SON SÖZ: BU BİR YARGI DEĞİL, BİR OPERASYONDUR
Bu bir “yargılama süreci” değil, adım adım örülmüş bir yerel iktidar operasyonudur.
Ve bu operasyonun amacı, Beykoz’un toprağını, ormanını, havasını, geleceğini birilerine peşkeş çekmekten başka bir şey değildir.
KAMUOYUNA ÇAĞRI
– Beykoz’da yaşananları yalnızca “bir başkanın tutuklanması” olarak görmeyin.
– Bu, milyonlarca değil milyarlarca liralık bir çıkar ağının, bir yerel yönetimi ele geçirme girişimidir.
– Sessiz kalmak, bu düzene ortak olmak demektir.
– Adaletin sesini yükseltin.

FlasHaber.com.tr